NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’S-SİYER

<< 2330 >>

إذن الإمام للرجل وهو يخاف عليه

177- idarecinin Tehlikeye Rağmen Birine izin Vermesi

 

أنبأ علي بن شعيب البغدادي قال حدثنا معن قال حدثنا مالك عن صيفي مولى بن أفلح عن بن السائب مولى هشام بن زهرة أنه دخل على أبي سعيد الخدري في بيته قال فوجدته يصلي فجلست أنتظره حتى يقضي صلاته فسمعت تحريكا تحت سريره في بيته فإذا حية فقمت لأقتلها فأشار إلي أبو سعيد اجلس فجلست فلما انصرف الناس أشار إلى بيت في الدار فقال ترى هذا البيت فقلت نعم فقال إنه كان فيه فتى منا حديث عهد بعرس فخرجنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى الخندق فكان ذلك الفتى يستأذنه بأنصاف النهار ليطالع أهله فاستأذن النبي صلى الله عليه وسلم يوما فقال له النبي صلى الله عليه وسلم خذ سلاحك فإني أخشى عليك قريظة فأخذ الرجل سلاحه ثم ذهب فإذا هو بامرأته قائمة بين البابين فهيأ لها الرمح ليطعنها بها وأصابته الغيرة فقالت أكفف رمحك حتى ترى ما في بيتك فدخل فإذا هو بحية مطوية على فراشه فركز فيها الرمح فانتضطمها فيه ثم خرج فنصبه في الدار فاضطربت الحية في رأس الرمح وخر الفتى ميتا فما يدرى أيهما كان أسرع موتا الفتى أم الحية فجئنا رسول الله صلى الله عليه وسلم فذكرنا ذلك له وقلنا له يا رسول الله ادع الله له أن يحييه فقال استغفروا لصاحبكم ثم قال إن بالمدينة جنا قد أسلموا فمن بدا لكم منهم فأذنوه ثلاثا فإن عاد فاقتلوه فإنما هو شيطان

 

[-: 8820 :-] Hişam b. Zuhre'nin azatlısı Ebu's-Saib anlatıyor: Ebu Said el-Hudrl'nin evine girdiğimde namaz kılıyordu. Oturup namazı bitirmesini beklerken yatağının altından bir kıpırdama farkettim. Baktığımda bir yılan olduğunu gördüm. Onu öldürmek için kalktım, ancak Ebu Said'in bana otur diye işaret etmesi ile geri oturdum. Namazı bitirdikten sonra avlusundaki bir odayı gösterip: "Bu odayı görüyor musun?" diye sordu. "Evet" dediğimde şöyle anlattı: Bizden yeni evlenmiş genç biri burada kalıyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber Hendek savaşına gitmiştik. Bu genç günün ortasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den ailesine gitmek için izin isterdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün buna izin verdi ve: "Silahını beraberinde al. Çünkü Kurayzalıların sana zarar vermesinden korkuyorum" buyurdu. Genç silahını alıp gitti. Hanımını dışarıda kapı arasında görünce kıskançlıktan dolayı mızrağıyla onu vurmak için saldırdı. Ancak hanımı ona: "Mızrağını indir ve evinde ne olduğuna bak" dedi. Genç içeri girince yatağın üstünde kıvrılmış yılanı gördü. Mızrakla onu vurup sivri ucuna sapladı. Sonra onu çıkarıp avluya dikti. Yılan mızrağın ucunda çırpındı, fakat genç de öldü. Yılanın mı, yoksa gencin mi daha önce öldüğü bilinemedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelip bu durumu anlattık ve: "Ey Allah'ın Resuıü! Dua et de genç tekrar dirilsin" dedik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Arkadaşınıza istiğfar ediniz" buyurdu ve şöyle devam etti: "Medine'de Müslüman olan cinler vardır. Evinizde karşınıza çıktıkları zaman üç defalığına gitmesine izin verin. Eğer bir daha gelirlerse öldürün. Çünkü geri geliyorsa bilin ki şeytandır."

 

10739,10740,10741 ve 10742. hadislerde tekrar gelecektir.   -  Tuhfe: 4413

 

Diğer tahric: Hadisi Müslim (2236), Ebu Davud (5257, 5258, 5259), Tirmizi (1484) Ahmed, Müsned (11369), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (2938, 2939) ve İbn Hibban (5637) rivayet etmişlerdir.

 

 

حفظ الإمام الرعية وحسن نظره لهم

178- idarecinin, idaresi Altmda Olanları Koruyup Gözetmesi

 

أخبرنا عبد الجبار بن العلاء بن عبد الجبار عن سفيان عن عمرو بن دينار عن أبي العباس الأعمى عن عبد الله بن عمرو قال حاصر رسول الله صلى الله عليه وسلم أهل الطائف فكأنه لم ينل منهم شيئا فقال إنا قافلون إن شاء الله فقال المسلمون نذهب ولم نفتح قال اغدوا على القتال فغدوا فأصابهم جراحة فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم إنا قافلون فكأنهم اشتهوا ذلك فضحك رسول الله صلى الله عليه وسلم

 

[-: 8821 :-] Abdullah bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Taif'i kuşattı ancak onlardan bir şeyelde edemeyip: "Geri dönüyoruz inşallah" dedi. Müslümanlar: "Fethetmeden mi geri döneceğiz?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yann savaş için hazır olun" buyurdu. Ertesi gün savaşta kendilerinden yaralananlar oldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: "Geri dönüyoruz" buyurdu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Müslüman askerlerin de bunu istediğini görünce tebessüm etti.

 

8545. hadiste muhtasar olarak geçti.  -  Tuhfe: 7043

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (4325, 6086, 7480), Müslim 1778 (82) ve Ahmed, Müsned (4588) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا عبيد الله بن سعيد عن وهب بن جرير قال حدثنا أبي قال سمعت حرملة يحدث عن عبد الرحمن بن شماسة قال دخلت على عائشة فقالت سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول اللهم من ولي من أمتي شيئا فرفق بهم فارفق به

 

[-: 8822 :-] Hz. Aişe'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Allahım! Ümmetimden idareye gelip de tebaasına şefkatli davranan kişiye karşı sen de şefkat göster" buyurmuştur.

 

Tuhfe: 16302

 

Diğer tahric: Hadisi Müslim (1828), Ahmed Müsned (24622) ve İbn Hibban (553) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا يحيى بن عثمان قال حدثنا بقية عن شعيب قال أخبرني الزهري عن سالم بن عبد الله عن عبد الله بن عمر أنه سمع النبي صلى الله عليه وسلم يقول كل راع مسؤول عن رعيته الإمام راع ومسؤول عن رعيته مختصر

 

[-: 8823 :-] Abdullah b. Ömer, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Her idareci, başında bulunduğu kişilerden sorumludur. Lider de idarecidir ve idaresi altında olanlardan sorumludur" buyurduğunu bildirir.      (muhtasardır -kısaltllmıştır-)

 

Tuhfe: 6846

9128. hadiste tam metin olarak gelecektir,

 

 

إحصاء الإمام الناس

179- idarecinin Yönetimi Altında Olanların Sayımını Yapması

 

أنبأ هناد بن السري عن أبي معاوية عن الأعمش عن شقيق عن حذيفة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم احصوا لي من كان يلفظ بالإسلام فقلنا أتخاف علينا ونحن ما بين الستمائة إلى السبعمائة فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم إنكم لا تدرون لعلكم أن تبتلوا فابتلينا حتى جعل الرجل منا لا يصلي إلا سرا

 

[-: 8824 :-] Huzeyfe bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bana Müslüman olduğunu söyleyenlerin sayımını yapın" buyurdu. Biz de: "Sayımızın altıyüz ile yediyüz arasında olmasına rağmen bize bir zarar gelmesinden mi korkuyorsunuz?" dedik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

 

"Siz bilmezsiniz. Olur ya belaya uğrarsınız" buyurdu. Öyle de oldu. Öyle bir musibete uğradık ki kişi namazını bile gizlice kılmaya başladı.

 

Tuhfe: 3338

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (3060), Müslim (149), İbn Mace (4029), Ahmed, Müsned (23259) ve İbn Hibban (6273) rivayet etmişlerdir.

 

 

العرفاء للناس

180- Toplumun Bilirkişileri

 

أخبرنا هارون بن موسى قال حدثني محمد بن فليح عن موسى قال بن شهاب حدثني عروة أن مروان والمسور بن مخرمة أخبراه أن رسول الله صلى الله عليه وسلم حين أذن له المسلمون في عتق بني هوازن قال إني لا أدري من أذن منكم فمن لم يأذن فارجعوا حتى يرفع إلينا عرفاؤكم أمركم فرجع الناس وكلهم عرفاؤهم فرجعوا إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فأخبروه

 

[-: 8825 :-] Mervan ve Misvar b. Mahreme derler ki: Müslümanlar, Hevazin'de esir alınan kadın ve çocukları azat etmede Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e izin verdiklerinde, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden kimin izin verip kimin vermediğini bilmiyorum. Geri dönün ve sizden bilirkişiler bu yöndeki kararınızı bize bildirsin" buyurdu. Ahali geri döndü ve bilirkişileri ile görüştüler. Onlar da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e dönüp durumu haber verdiler.

 

Tuhfe: 11251

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (2307, 2539, 2584, 3131, 4318, 7176), Ebu Diivud (2693) ve Ahmed, Müsned (18914) rivayet etmişlerdir.

 

 

عرض الإمام الناس

181- Ahalinin idareciye Sunulmaları

 

أخبرنا عبيد الله بن سعيد قال حدثنا يحيى عن عبيد الله قال أخبرني نافع عن بن عمر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم عرضه يوم أحد وهو بن أربع عشرة فلم يجزه وعرضه يوم الخندق وهو بن خمس عشرة فأجازه

 

[-: 8826 :-] ibn Ömer'in bildirdiğine göre kendisi Uhud savaşı sırasında henüz ondört yaşındayken savaşa katılacaklar arasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e arzedilmiş, ancak küçük bulunup savaşa katılmasına izin verilmemiştir. Hendek savaşı sırasında onbeş yaşındayken yine sunulduğunda bu kez savaşa katılmasına izin verilmiştir.

 

Tuhfe: 8153

5595. hadiste geçti. 

 

 

من يمنع الإمام من اتباعه

 

أخبرنا عبيد الله بن سعيد قال حدثنا معاذ بن هشام قال حدثني أبي عن قتادة عن سعيد بن المسيب عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال إن نبيا من الأنبياء غزا بأصحابه فقال لا يتبعني رجل بنى دارا لم يسكنها أو تزوج امرأة لم يدخل بها أو له حاجة في الرجوع فلقي العدو عند غيبوبة الشمس فقال اللهم إنها مأمورة وإني مأمور فاحبسها علي حتى تقضي بيني وبينهم فحبسها الله عليه ففتح عليه فجمعوا الغنائم فلم تأكلها النار قال وكانوا إذا غنموا غنيمة بعث الله عليها النار فتأكلها فقال لهم نبيهم إنكم قد غللتم فليأتني من كل قبيلة رجل فليبايعوني فأتوه فبايعوه فلزقت يد رجلين منهم بيده فقال لهما إنكما قد غللتما قالا أجل غللنا صورة رأس بقرة من ذهب فجاءا بها فألقياها إلى الغنائم فبعث الله عليها النار فأكلتها فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم عند ذلك إن الله أطعمنا الغنائم رحمة رحمنا بها وتخفيفا خففه عنا لما علم من ضعفنا

 

[-: 8827 :-] Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Peygamberlerden bir peygamber ashabı ile savaşa çıkarken: «Ev yapıp da içinde oturmayan, bir kadınla evlenip daha onunla gerdeğe girmeyen ve dönmek zorunda kalan kişi benimle gelmesin» buyurdu. Güneş batarken düşmanla karşılaştılar ve o peygamber: «Allahım! Güneş de emrindedir, ben de emrindeyim. Düşmanla işimizi bitirene kadar güneşi yerinde tut» dedi. Fetih gerçekleşene kadar Allah güneşi yerinde tuttu. GanimetIeri topladılar, ancak ateş ganimetIeri yemedi. Zira ganimet kazandıkları zaman Allah bir ateş gönderirdi ve ateş o ganimetleri yerdi. Peygamberleri onlara: «Siz hainlik ettiniz. Her kabileden bir kişi gelsin ve bana biat etsin» dedi. Her kabileden bir adam geldi ve ona biat ettiler. Ancak birinin eli eline yapışık kalınca onlara: «Siz hainlik ettiniz» dedi. Onlar da: «Evet, altından bir inek başı alarak hainlik ettik» karşılığını verdiler. Sonra aldıkları o altın başı ganimetin üstüne koydular. Yüce Allah da ateşi gönderdi ve ateş ganimeti yedi" buyurdu.

 

Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah bize şefkatinden dolayı ganimeti rahmet olarak verdi. Bizim zayıf olduğumuzu bildiği için onu bize helal kıldı ve yükümüzü hafifletti" buyurdu.

 

11144. hadiste muhtasar olarak tekrar gelecektir.   -  Tuhfe: 13099

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (3124, 5157), Müslim (1747), Ahmed, Müsned (8200) ve İbn Hibban (4807, 4808) rivayet etmişlerdir.